13 Aralık 2007 Perşembe

imar hukukçusu cafer ergen den imar hukuku ile ilgili makale haber içtihat yorum davadilekçe örneği. imar hukukçusu idari yargı uzmanı

 Açık çıkma niteliğinde bulunan balkonun ruhsat gerektirdiği, kullanılan malzemenin panjur olduğu ve seyyar olması nedeni ile ruhsat gerektirmediği gerekçesiyle dava konusu yıkım ve para cezasına ilişkin işlemlerin iptali yolundaki idare mahkemesi kararınd
· 2577 sayılı Yasa'nın 7 ve 8. maddelerinde; idari dava açma süresi ile bu sürenin hesaplanmasında uygulanacak olan genel esaslar düzenlenerek ve dava açma süresinin tebliğ tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayacağı öngörüldüğünden, dava açma sür
· Davacı 2577/10. Madde uyarınca inşaat ruhsatı verilmesi istemiyle kaymakamlığa başvurmuş ise de, bu başvuru dilekçesi ilgili belediyeye gönderildiğinden ve aynı gün kayıtlara girdiğinden 60 gün içinde cevap verilmemesi üzerine oluşan zımni ret işleminin k
· 2577 sayılı idari yargılama usulü kanunu'nun 10. maddesi gereğince dava açılmayan hallerde idarenin altmış günlük sürenin geçmesinden sonra kendiliğinden veya ilgilinin başvurusu üzerine cevap vermesi halinde dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayaca
· Kamulaştırılan taşınmazın malikinin taşınmaz ile mülkiyet ilişkisi sona erdiğinden, imar planının iptali istemiyle açtığı davada dava açma ehliyetinin bulunmadığı hk.
· Davacının imar planı değişikliği isteminin reddine ilişkin, hem de davacıya ait diğer parsele yönelik imar planı değişikliğini içeren belediye meclis kararının askıya çıkarılarak ilan edilmesi ve askı süresi içinde bu karara itiraz edilmemesi halinde dava
· Organize sanayi bölgesinde imar para cezası verilmesi yolunda karar almaya belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyelerin yetkili olduğu hk.
· İmar kanunun imar planlarının yapılması hususunda ilgili idarenin yetkisini yer yönünden sınırlandırdığı hk.
· İmar planı dava konusu edilmediğinden, bu plana uygun verilen inşaat ruhsatının imar planının hukuken geçerli olmadığından bahisle iptal edilmesinde, hukuka uyarlık bulunmadığı hk.
 2981 sayılı yasanın 3290 sayılı yasa ile değişik ek-1 maddesinin 3194 sayılı yasanın 18.maddesi uyarınca yapılacak parselasyon işlemlerini tamamlayıcı nitelikte uygulama yapılmasına olanak sağladığı, bu maddenin amacının özel parselasyona dayalı olarak ve
· Belediye hizmet alanında taşınmazın hangi amaçla kullanılacağı belirtilmesi gerektiği ve nazım imar planında parselasyon işleminin sonuçlarını yaratacak nitelikte plan notu hükümleri öngörülmesinin mevzuata aykırı olduğu hk.
· 42. maddede yer alan para cezası “Para Cezası" nın alt ve üst sınırları arasında takdir hakkı nasıl kullanılacaktır. İdareler bu konuda sınırsız takdire sahip midir? Yoksa belli ölçütlere uymaları gerekir mi? Bu konulara ilişkin düzenleyici işlem bu
· İmar planına uygun olarak yapılan ve biten yapıya ait ruhsat ve yapı kullanma belgesinin anılan taşınmazda konut yapımına izin veren ve ruhsatın dayanağı olan plan değişikliğinin iptal edildiği gerekçesiyle iptalinde, davacıların kazanılmış haklarının var
· İmar planında ilköğretim alanına ayrılan davacılara ait taşınmazın kamulaştırılmasından vazgeçildiğine ilişkin görüş verilmesi yolundaki başvurunun reddine ilişkin dava konusu edilen Milli Eğitim Müdürlüğü işlemi ise 3194 sayılı Yasanın 13. maddesinin 3.
· 2981 sayılı yasa uyarınca ifraz işlemi yapılamayacağı, ifraz işleminin diğer paydaşların muvafakatiyle 3194 sayılı Yasa uyarınca yapılabileceği hk.
· Plan değişikliği yapılması istemiyle yapılan başvurunun belediye meclisince, ifraz ve tevhid yapılması istemiyle yapılan başvurunun ise belediye encümenince incelenerek karara bağlanması gerektiği, davacı tarafından imar planı değişikliği istemli başvurun
Daha bir çok (binlerce karar) http://www.imarhukukcusu.com adresinde bulunmaktadır. Üye olmadıysanız ziyaret de etmediniz mi?.Oysa Türkiyenin imar hukukuk alanında tek web sayfasını hemen ziyaret edebilirsiniz.

1 Aralık 2007 Cumartesi

Danıştay’a Göre İnşaat Ruhsatlarında Kazanılmış Hak CAfer Ergen imar hukuku

İNŞAAT RUHSATLARI AÇISINDAN KAZANILMIŞ HAK


İNŞAAT RUHSATLARININ HUKUKİ NİTELİĞİ
Sözlükte izin, kolaylık, genişlik anlamına gelen ruhsat, (ruhsatname, ruhsatiye) imar mevzuatı açısından, yapılması kanunen izin almaya bağlı tutulan bir yapının yapılabilmesi için yetkili idareden izin verilmiş bulunduğunu gösteren belge anlamındadır. Kim tarafından, hangi ada ve parselde ne tür bir inşaat yapılmasına izin verildiğini ve bu maksatla ödenmesi gereken harç ve vergilerin de yatırılmış bulunduğunu gösteren bir belgedir.
İzin işlemi, imar sınırları içindeki bir yapıyı ya da yapılmış bir yapı (bina) üzerindeki esaslı değişiklik, ek ve onarımları, imar hukuku kurallarınca önceden düzenlenmiş bulunan objektif kişilik dışı bir hukuki duruma soktuğu için maddi açıdan şart (durum=koşul) işlemdir. Zira, yapılara yapı ya da kullanma izni verilmesi işlemi ile sade inşaat ya da yapı önceden İmar kanunu ve yönetmelikleriyle belirlenmiş, genel ve kişilik dışı hukuksal bir duruma sokulmakta, söz konusu kuralların bunlara uygulanmasını sağlamakta, fakat, inşaat ya da yapı hakkında, gerçek anlamda yeni bir hukuki durum yaratılmamaktadır. Bu yönüyle de yapı ya da yapı kullanma izinlerinin geniş anlamda sübjektif işlemler olduğu söylenebilir.
Yapı ruhsatı verilmesi ya da verilmemesi, yani yapı ruhsatı verilmesi isteminin red edilmesi icrai ve sonuç doğuran bir işlemdir. Öte yandan, kotlu kroki verilmesi istemi, inşaat ruhsatı verilmesi istemini de içermez. Bu işlem idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gerekli olan işlemlerdir. İmar durumu isteği yapı iznini de içerir. İdarelerin yapı ruhsatı verme işlemleri, idarenin kolluk alanındaki birel işlemleri arasında sayılmaktadır. Yapı ruhsatı verilmesiyle amaçlanan husus ise kamu düzeni ve kamu güvenliğini sağlamaktır.
“Yapı izninin verilmemesi” işlemlerinin hepsi, imar yaptırımı değildir. “Yapı izninin verilmemesi” işleminin bir yaptırım olarak ortaya çıkabilmesi için ruhsatsız olarak yapıya başlanmış olması gerekir. Başlandıktan sonra eğer yapı ruhsatı verilmezse ret işleminin yaptırım yönü ortaya çıkar. Yoksa henüz yapılmaya başlanmamış yapılar için idarenin, yapı ruhsatı vermemesi işlemi, yaptırım özelliği olmayan bir ret işlemidir. Dolayısıyla ruhsatsız olarak başlanmış yapılar hakkındaki yapı ruhsatı verilmemesi işlemi, yapı üzerine uygulanan (ayni) imar yaptırımlarının bir ürünüdür. Bu yaptırımla, kişiler İmar Hukukuna uygun davranmaya zorlanmaktadır.
İNŞAAT RUHSATINI VERECEK MERCİ
Gerek İmar Kanununda ve gerekse Belediye Kanununda yapı ruhsatını (yapı iznini) kimin vereceği konusunda açık bir hüküm yer almamıştır. Ancak, ruhsat verme işlemi, “icraya ilişkin bir tasarruf”tur. Bu nedenle de, bu tasarrufun, belediye idaresinin başı ve mümessili olan “belediye başkanı” tarafından yapılması, yani iznin belediye başkanı tarafından verilmesi gerekir. Aynı şekilde, hukuken geçerli nedenlerin varlığı halinde ruhsatın geri alınması ve iptali işlemlerini yapmaya da, yine belediye başkanı yetkilidir.
İNŞAAT RUHSATLARI VERİLMESİ SIRASINDA UYULMASI GEREKEN DÜZENLEMELER
İnşaat ruhsatlarının uyması gereken düzenlemeler, imar kanunları, imar planları, imar durumu(imar çapı) belgesi ve yönetmelik hükümleridir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 20. maddesinde yapının uyacağı kurallar belirtilmiştir. Buna göre;
a. Yapı, kuruluş veya kişilerce kendilerine ait tapusu bulunan arazi, arsa veya parseller üzerine yapılabilir.
b. Yapı, kuruluş veya kişilerce, kendisine ait tapusu bulunmamakla beraber kamu kurum ve kuruluşlarının vermiş oldukları tahsis veya irtifak hakkı tesis belgelerindeki yerler üzerine yapılabilir.
c. Kuruluş veya kişilerce, yukarıda izah edilen şekillerde mülkiyet belgelerine sahip olunduktan sonra yapı;
• İmar planı
• Yönetmelik
• Ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılabilir.
İmar Kanunun 20. maddesi, yapının uyacağı düzenleyici işlemleri sırasıyla göstermiştir. Bu sıralamaya göre yapı öncelikle imar planındaki hükümlere uygun olarak yapılacaktır. İmar planında hüküm bulunmayan hallerde ilgili imar yönetmeliğinde bulunan düzenlemelere uyulacaktır. Yapı, imar planı ve ilgili imar yönetmeliğiyle birlikte ruhsat ve eki olan projelere (mimar, statik, vb.) uygun olacaktır.
İMAR PLANLARININ DEĞİŞMESİ HALİNDE İNŞAAT RUHSATLARININ DURUMU
a. İnşaat Yapılması Sırasında İmar Planının Değişmesi Halinde İnşaat Ruhsatının Kazanılmış Hak Durumu
İnşaata başlandıktan sonra imar planında usulüne uygun olarak değişiklik yapılmış olması halinde eğer yapılan değişiklik mevcut inşaat ruhsatını aleyhe olarak etkilemekte ise, o zaman değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapılmış olan kısım kazanılmış hak olmaktadır.
Örneğin beş katlı yapı ruhsatının düzenlenmesinden sonra imar planı değişikliği ile kat adedinin iki kata düşürülmesi halinde, bu parselde bundan sonra iki kat yapı yapılabileceği anlamına gelmektedir. Ancak ilgili imar planı değişikliği yapıldığı tarihte üçüncü katın inşaatına başlamış ise üçüncü kat kendisi için kazanılmış hak olacaktır. Dördüncü ve beşinci katlar kazanılmış hak olmayacak ve bu son iki katı yapamayacaktır.
İnşaat ruhsatı alınmasından sonra imar planında yapılan değişiklik inşaatın lehine ise bu lehe olan kısımların mevcut ruhsata ek bir ruhsat ile ilave edilmesi gerekmektedir. Örneğin beş katlı bir bina için yapı ruhsatı alındıktan sonra imar planı değişikliği ile kat adedinin altı kata çıkarılması halinde mevcut yapı ruhsatına ilave bir kat için ruhsatta tadilat gerekmektedir.
b. İnşaat Bittikten Sonra İmar Planının Değişmesi

Yapı ruhsatı alınıp bu yapı ruhsatına uygun olarak inşaatın bitirilmesinden sonra imar planında değişiklik yapılmış olması halinde, eğer yapılan değişiklik mevcut inşaatın aleyhine olması halinde inşaatın tamamen bitmiş olması nedeniyle kazanılmış hak oluşturacaktır. Hatta yapı kullanma izninin alınmamış olması kazanılmış hak durumlunu etkilemez.
Yapılan inşaat tamamen bitekten sonra imar planı değişikliği yapılarak kat adedinin artırılması gibi lehe değişiklikler olması halinde yeniden alınacak tadilat ruhsatı ile yeni imar planının getirdiği olanaklardan yararlanılması gerekir.
c. İnşaat Ruhsatı İle İmar Planının Mahkemece İptal Edilmesi
Usulüne göre yürürlüğü giren bir imar planına uygun olarak alınan inşaat ruhsatına dayalı şekilde inşaat başlanılmasından sonra idari yargı yerince hem imar planının ve hem de inşaat ruhsatının iptal edilmesi halinde yapılan kısım kazanılmış hak oluşturmaz. Böyle bir durumda eğer yargı kararında bahsedilen eksikliklerin giderilmesi mümkün ise bu eksiklikler giderilerek inşaatın ruhsatlı hale getirilmesi mümkündür.
Aksi durumda yeniden yapılacak imar planına uygun olmak üzere inşaat yapılır. Bu aşamada yapılan kısım kazanılmış hak oluşturmamasına rağmen yeniden yapılacak imar planına göre durumunun inceleneceğinden bu aşamada yapılan kısmın yıkılmaması gerekir.
d. İmar Planının Yargı Yerince İptal Edilmiş Olması
İmar planına uygun olarak inşaata başlanılmasından sonra açılan bir dava üzerine imar planının mahkemece iptal edilmesi üzerine bu aşamaya kadar yapılan inşaat kazanılmış hak oluşturur.
Örneğin, verilen inşaat ruhsatının ve yapı kullanma izin belgesinin yapı bittikten sonra, sözkonusu taşınmazın bulunduğu yerin konut alanı olarak belirleyen imar planı değişikliğinin mahkeme kararı ile iptal edilmesi halinde iptal edilmesi durumunda yapımına başlanılan inşaat kazanılmış hak olacaktır.
BİNANIN YIKILIP YENİDEN YAPILMAK İSTENMESİ HALİNDE KAZANILMIŞ HAK
Yapıların doğal ömürlerini tamamlaması ya da yeni bir bina yapılması amacıyla mevcut binanın yıkılarak yeniden bir inşaat yapılmak istenmesi durumunda eğer imar planında değişiklik olmamış ise problem yoktur. Eğer imar planının aleyhe olarak değişmiş olması halinde yeni yapılacak binanın yürürlükteki imar planına göre yapılması gerekir. Eğer mevcut plandaki yapılaşma koşulları lehe olarak değişiklikler getirmiş ise bu lehe olan haklardan da yararlanılacaktır.
Mevcut yapının yapıldığı dönemdeki imar planının yapılanma şartları açısından daha lehe olması halinde olabildiğince tadilat ruhsatı ile binanın yıkılmadan yenilenmesi çalışması yapılması faydalı olacaktır. Çünkü binanın tamamen yıkılması halinde daha küçük bir yapı yapılacağından mevcut yapının güçlendirilmesi yararlı olur.
Özetli mevcut bir binanın yıkılarak yeniden yapılmak istenmesi halinde hâlihazırda olan yapı kadar inşaat hakkı kazanılmış hak değildir.
İMAR DURUMU (ÇAP) BELGESİNİN İPTAL EDİLMESİ HALİNDE KAZANILMIŞ HAK.
İmar durumu ya da imar çapı terimi, 3194 sayılı İmar Kanununda ve yönetmeliklerde tanımlanmamıştır. İmar durumu, genel olarak parselin imar mevzuatına göre yapılaşma hakkını gösteren resmi bir belge olup, bireysel işlem niteliğindedir. İdarece hazırlanacak bu belge de; yapılaşma özellikleri belirtilen parselde yapılabilecek yapıya ilişkin olarak parselin imar planı kapsamında olup olmadığı, varsa imar plan ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak tespit edilen kat adedi, bina yüksekliği, bina derinliği, ön bahçe, arka bahçe ve yan bahçe mesafeleri, çatı meyili, bina cephesi gibi hususlar rakam ve kroki ile gösterilmekte olup; ayrıca parselin yapılanma hakkı ile ilgili olarak başka mevzuatlar yönünden kısıtlılığı olması halinde bu kısıtlılık ve alınması gereken izinlerin belirtildiği ve hazırlanacak projeler açısından esas alınacak belgedir. İmar durumu, yapılaşmanın ana hususlarını gösterir nitelikte bir belgedir.
İmar planları, ilan edilmesi gereken genel düzenleyici işlem niteliğinde olmasına karşın, İmar durumu imar planının bir parsele ilişkin yapılaşma koşullarını düzenleyen sadece ilgilisine verilmesi gereken bireysel işlem niteliğindedir. İmar durumu tek başına idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlemdir.
İmar durumu belgesinin iptal edilmiş olması inşaat ruhsatını etkilemeyebilir. Önemli olan inşaatın imar kanunu, imar planı ve yönetmelik hükümlerine uygun olmasıdır. Ancak, imar durumu belgesi imar planına aykırı olarak düzenlenmiş, yapılan yapı da bu hatalı düzenlenen imar durumuna göre inşa edilmiş olması durumunda inşaat ruhsatı açısından kazanılmış hak durumu ortadan kalkar. Yapılan kısım ise idarenin bir işlemine göre yapılmış olduğundan kusur durumuna göre ortaya çıkacak zararın belediye veya mülk sahibine dağıtılması gerekir.
PARSELASYON İŞLEMİNİN İPTAL EDİLMİŞ OLMASI HALİNDE İNŞAAT RUHSATININ DURUMU
3194 sayılı İmar Kanunu’na göre arazi ve arsa düzenlemesi ise, be¬le¬diye ve mücavir alan sınırları içinde belediyece, bu sınırlar dışında ise vali¬liklerce, imar hududu (plânı) içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve ara¬zilerin malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın bir¬birleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulu¬nan yerlerle birleştirilmesi, bunları yeniden imar plânına uygun ada ve par¬sel¬lere ayrılması, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sa¬hiplerine dağıtılması ve re’sen tescil işlemlerinin yapılmasıdır.
İmar planının yürürlüğünün devam etmesi ve sadece parselasyon planının iptal edilmiş olması durumunda inşaat ruhsatlarının bu durumdan etkilenmesi mümkündür. Parselasyon planının iptal edilmesi halinde bu tarihe kadar yapılan kısım kazanılmış hak olmakla beraber inşaatların durdurulması mümkündür. Çünkü yeniden yapılacak parselasyon işlemi ile inşaat yapılacak parselin durumunun veya inşaatın kütlesinin değişmesi muhtemeldir. Bu nedenle parselasyon planın iptal edilmiş olması inşaatları etkileyecektir.
AF YASALARI NEDENİYLE RUHSATA BAĞLANAN YAPILAR YÖNÜNDEN İNŞAAT RUHSATLARININ KAZANILMIŞ HAK DURUMU
Her hangi bir şekilde kaçak olarak yapılmış ve Af Yasası nedeniyle ruhsata bağlanmış olan yapıların, affa uğrayan kısımlarının doğal ömürlerini tamamlayıncaya kadar kazanılmış hakları bulunmaktadır. Ancak doğal ömürlerinin tamamlanmasından sonra yeniden yapı yapılmasının istenmesi durumunda ya da mevcut yapıya ilave bir kısım yapılmak istenmesi veyahut ilave kat yükseltilmesi yapılmasının istenmesi hallerinde, yapılacak bu kısımların yürürlükteki imar planına uygun olması gerekir. Dolaysıyla affa uğrayan kısımların üzerine yapılacak yapıların mevcut imar planına uygun olması gerekir.
ÇEVREDEKİ YAPILAŞMALAR YÖNÜNDEN KAZANILMIŞ HAK DURUMU







Yargıtay bir kararında kazanılmış hakkı, “yasalara uygun olarak gerçekleşen hak” olarak tanımlanmaktadır.
Anayasa mahkemesi ise yakın tarihli bir kararında kazanılmış hak kavramını; “...kişinin bulunduğu statüden doğan, tahakkuk etmiş ve kendisi yönünden kesinleşmiş ve kişisel alacak niteliğine dönüşmüş hak” olarak tanımlamıştır.
İçtihatları Birleştirme Kurulu kararında ise “Gerek öğretide, gerekse uygulamada, kişilerin hukuki statülerini belirlemiş ve buna dayalı olarak da yeni hukuki durumların ve hakların elde edilmesine neden olmuş, bir başka deyişle hukuki sonuçlarını yerine getirmiş olan durumların, artık geriye dönülmez, vazgeçilmez haklar olduğu, yani kazanılmış hak teşkil ettiği” vurgulanmıştır.
Yine Danıştay 1. Daire bir kararında; “ Kazanılmış haklar eski kanun yürürlükte iken kesin bir surette kazanılan yani hukukça korunmakta bulunan ve bir iddia haline gelen haklar” şeklinde tanımlanmış ve böylece zaman bakımından uygulama ilişkisine vurgu yapılmıştır.
“Hukukun genel ilkelerinden olduğu kabul edilen “kazanılmış haklara saygı ilkesi”, Avrupa Topluluğu Adalet Divanı kararlarında “sübjektif hukuksal durumların değişmezliği” ve geriye yürümezlik ilkeleri ile birlikte kullanılmaktadır.” AB ülkelerinde kazanılmış hak kavramının daha geniş yorumlandığı görülmekte ve “haklı beklenti” sayılan hallerin varlığı da kimi durumlarda kabul edilmektedir. “Haklı beklenti, idarenin ister bir taahhüt, isterse uzun süren bir uygulamasına (long-stand practice) güvenerek olsun, bireylerin bir çıkarları ya da lehlerine olan bir sonuca ulaşabileceklerini ya da edinebileceklerini ümit etmelerini ifade eder.”
Danıştay 1. Daire’nin vermiş olduğu bir kararda da belirtildiği gibi; “Kazanılmış hakkın her olaya göre incelenmesi gerektiği başka bir anlatımla kazanılmış hak kavramının bir fonksiyonellik içerdiği doktrinde kabul edilmiş bulunmaktadır. Anayasa mahkemesi kararlarıyla Danıştay İçtihatlarında da kazanılmış hak kavramının konu ve kapsamının kesin sınırlarının çizilmediği ve her olaya göre, değişken olması göz önünde tutularak, konunun özelliğine göre değerlendirme yoluna gidildiği gözlenmektedir.”


Danıştay’a Göre İnşaat Ruhsatlarında Kazanılmış Hak
Kişinin hatası,hilesi veya davacıya isnat edilebilecek bir kusur olmadan sözkonusu inşaatın yapıldığı tarihte yürürlükte olan imar planına uygun olarak inşa edilmek suretiyle kullanılabilir hale gelmiş ise, böyle bir yapı nedeniyle yapı kullanma izin belgesini de almış olan kişinin artık kazanılmış hakkı doğmuştur.
Esas No:1997/6294


Karar No:1998/5931

İNŞAAT RUHSATLARI AÇISINDAN KAZANILMIŞ HAK

İNŞAAT RUHSATLARI AÇISINDAN KAZANILMIŞ HAK


İNŞAAT RUHSATLARININ HUKUKİ NİTELİĞİ
Sözlükte izin, kolaylık, genişlik anlamına gelen ruhsat, (ruhsatname, ruhsatiye) imar mevzuatı açısından, yapılması kanunen izin almaya bağlı tutulan bir yapının yapılabilmesi için yetkili idareden izin verilmiş bulunduğunu gösteren belge anlamındadır. Kim tarafından, hangi ada ve parselde ne tür bir inşaat yapılmasına izin verildiğini ve bu maksatla ödenmesi gereken harç ve vergilerin de yatırılmış bulunduğunu gösteren bir belgedir.[1]
İzin işlemi, imar sınırları içindeki bir yapıyı ya da yapılmış bir yapı (bina) üzerindeki esaslı değişiklik, ek ve onarımları, imar hukuku kurallarınca önceden düzenlenmiş bulunan objektif kişilik dışı bir hukuki duruma soktuğu için maddi açıdan şart (durum=koşul) işlemdir. Zira, yapılara yapı ya da kullanma izni verilmesi işlemi ile sade inşaat ya da yapı önceden İmar kanunu ve yönetmelikleriyle belirlenmiş, genel ve kişilik dışı hukuksal bir duruma sokulmakta, söz konusu kuralların bunlara uygulanmasını sağlamakta, fakat, inşaat ya da yapı hakkında, gerçek anlamda yeni bir hukuki durum yaratılmamaktadır. Bu yönüyle de yapı ya da yapı kullanma izinlerinin geniş anlamda sübjektif işlemler olduğu söylenebilir.[2]
Yapı ruhsatı verilmesi ya da verilmemesi, yani yapı ruhsatı verilmesi isteminin red edilmesi icrai ve sonuç doğuran bir işlemdir. Öte yandan, kotlu kroki verilmesi istemi, inşaat ruhsatı verilmesi istemini de içermez.[3] Bu işlem idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gerekli olan işlemlerdir. İmar durumu isteği yapı iznini de içerir.[4] İdarelerin yapı ruhsatı verme işlemleri, idarenin kolluk alanındaki birel işlemleri arasında sayılmaktadır.[5] Yapı ruhsatı verilmesiyle amaçlanan husus ise kamu düzeni ve kamu güvenliğini sağlamaktır.[6]
“Yapı izninin verilmemesi” işlemlerinin hepsi, imar yaptırımı değildir. “Yapı izninin verilmemesi” işleminin bir yaptırım olarak ortaya çıkabilmesi için ruhsatsız olarak yapıya başlanmış olması gerekir. Başlandıktan sonra eğer yapı ruhsatı verilmezse ret işleminin yaptırım yönü ortaya çıkar. Yoksa henüz yapılmaya başlanmamış yapılar için idarenin, yapı ruhsatı vermemesi işlemi, yaptırım özelliği olmayan bir ret işlemidir. Dolayısıyla ruhsatsız olarak başlanmış yapılar hakkındaki yapı ruhsatı verilmemesi işlemi, yapı üzerine uygulanan (ayni) imar yaptırımlarının bir ürünüdür. Bu yaptırımla, kişiler İmar Hukukuna uygun davranmaya zorlanmaktadır.[7]
İNŞAAT RUHSATINI VERECEK MERCİ
Gerek İmar Kanununda ve gerekse Belediye Kanununda yapı ruhsatını (yapı iznini) kimin vereceği konusunda açık bir hüküm yer almamıştır. Ancak, ruhsat verme işlemi, “icraya ilişkin bir tasarruf”tur. Bu nedenle de, bu tasarrufun, belediye idaresinin başı ve mümessili olan “belediye başkanı” tarafından yapılması, yani iznin belediye başkanı tarafından verilmesi gerekir. Aynı şekilde, hukuken geçerli nedenlerin varlığı halinde ruhsatın geri alınması ve iptali işlemlerini yapmaya da, yine belediye başkanı yetkilidir.[8]
İNŞAAT RUHSATLARI VERİLMESİ SIRASINDA UYULMASI GEREKEN DÜZENLEMELER
İnşaat ruhsatlarının uyması gereken düzenlemeler, imar kanunları, imar planları, imar durumu(imar çapı) belgesi ve yönetmelik hükümleridir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 20. maddesinde yapının uyacağı kurallar belirtilmiştir. Buna göre;
a. Yapı, kuruluş veya kişilerce kendilerine ait tapusu bulunan arazi, arsa veya parseller üzerine yapılabilir.
b. Yapı, kuruluş veya kişilerce, kendisine ait tapusu bulunmamakla beraber kamu kurum ve kuruluşlarının vermiş oldukları tahsis veya irtifak hakkı tesis belgelerindeki yerler üzerine yapılabilir.
c. Kuruluş veya kişilerce, yukarıda izah edilen şekillerde mülkiyet belgelerine sahip olunduktan sonra yapı;
· İmar planı
· Yönetmelik
· Ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılabilir.
İmar Kanunun 20. maddesi, yapının uyacağı düzenleyici işlemleri sırasıyla göstermiştir. Bu sıralamaya göre yapı öncelikle imar planındaki hükümlere uygun olarak yapılacaktır. İmar planında hüküm bulunmayan hallerde ilgili imar yönetmeliğinde bulunan düzenlemelere uyulacaktır. Yapı, imar planı ve ilgili imar yönetmeliğiyle birlikte ruhsat ve eki olan projelere (mimar, statik, vb.) uygun olacaktır.
İMAR PLANLARININ DEĞİŞMESİ HALİNDE İNŞAAT RUHSATLARININ DURUMU
a. İnşaat Yapılması Sırasında İmar Planının Değişmesi Halinde İnşaat Ruhsatının Kazanılmış Hak Durumu
İnşaata başlandıktan sonra imar planında usulüne uygun olarak değişiklik yapılmış olması halinde eğer yapılan değişiklik mevcut inşaat ruhsatını aleyhe olarak etkilemekte ise, o zaman değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapılmış olan kısım kazanılmış hak olmaktadır.
Örneğin beş katlı yapı ruhsatının düzenlenmesinden sonra imar planı değişikliği ile kat adedinin iki kata düşürülmesi halinde, bu parselde bundan sonra iki kat yapı yapılabileceği anlamına gelmektedir. Ancak ilgili imar planı değişikliği yapıldığı tarihte üçüncü katın inşaatına başlamış ise üçüncü kat kendisi için kazanılmış hak olacaktır. Dördüncü ve beşinci katlar kazanılmış hak olmayacak ve bu son iki katı yapamayacaktır.
İnşaat ruhsatı alınmasından sonra imar planında yapılan değişiklik inşaatın lehine ise bu lehe olan kısımların mevcut ruhsata ek bir ruhsat ile ilave edilmesi gerekmektedir. Örneğin beş katlı bir bina için yapı ruhsatı alındıktan sonra imar planı değişikliği ile kat adedinin altı kata çıkarılması halinde mevcut yapı ruhsatına ilave bir kat için ruhsatta tadilat gerekmektedir.
b.İnşaat Bittikten Sonra İmar Planının Değişmesi

Yapı ruhsatı alınıp bu yapı ruhsatına uygun olarak inşaatın bitirilmesinden sonra imar planında değişiklik yapılmış olması halinde, eğer yapılan değişiklik mevcut inşaatın aleyhine olması halinde inşaatın tamamen bitmiş olması nedeniyle kazanılmış hak oluşturacaktır. Hatta yapı kullanma izninin alınmamış olması kazanılmış hak durumlunu etkilemez.
Yapılan inşaat tamamen bitekten sonra imar planı değişikliği yapılarak kat adedinin artırılması gibi lehe değişiklikler olması halinde yeniden alınacak tadilat ruhsatı ile yeni imar planının getirdiği olanaklardan yararlanılması gerekir.
İnşaat Ruhsatı İle İmar Planının Mahkemece İptal Edilmesi
Usulüne göre yürürlüğü giren bir imar planına uygun olarak alınan inşaat ruhsatına dayalı şekilde inşaat başlanılmasından sonra idari yargı yerince hem imar planının ve hem de inşaat ruhsatının iptal edilmesi halinde yapılan kısım kazanılmış hak oluşturmaz. Böyle bir durumda eğer yargı kararında bahsedilen eksikliklerin giderilmesi mümkün ise bu eksiklikler giderilerek inşaatın ruhsatlı hale getirilmesi mümkündür.
Aksi durumda yeniden yapılacak imar planına uygun olmak üzere inşaat yapılır. Bu aşamada yapılan kısım kazanılmış hak oluşturmamasına rağmen yeniden yapılacak imar planına göre durumunun inceleneceğinden bu aşamada yapılan kısmın yıkılmaması gerekir.
İmar Planının Yargı Yerince İptal Edilmiş Olması
İmar planına uygun olarak inşaata başlanılmasından sonra açılan bir dava üzerine imar planının mahkemece iptal edilmesi üzerine bu aşamaya kadar yapılan inşaat kazanılmış hak oluşturur.
Örneğin, verilen inşaat ruhsatının ve yapı kullanma izin belgesinin yapı bittikten sonra, sözkonusu taşınmazın bulunduğu yerin konut alanı olarak belirleyen imar planı değişikliğinin mahkeme kararı ile iptal edilmesi halinde iptal edilmesi durumunda yapımına başlanılan inşaat kazanılmış hak olacaktır.
BİNANIN YIKILIP YENİDEN YAPILMAK İSTENMESİ HALİNDE KAZANILMIŞ HAK
Yapıların doğal ömürlerini tamamlaması ya da yeni bir bina yapılması amacıyla mevcut binanın yıkılarak yeniden bir inşaat yapılmak istenmesi durumunda eğer imar planında değişiklik olmamış ise problem yoktur. Eğer imar planının aleyhe olarak değişmiş olması halinde yeni yapılacak binanın yürürlükteki imar planına göre yapılması gerekir. Eğer mevcut plandaki yapılaşma koşulları lehe olarak değişiklikler getirmiş ise bu lehe olan haklardan da yararlanılacaktır.
Mevcut yapının yapıldığı dönemdeki imar planının yapılanma şartları açısından daha lehe olması halinde olabildiğince tadilat ruhsatı ile binanın yıkılmadan yenilenmesi çalışması yapılması faydalı olacaktır. Çünkü binanın tamamen yıkılması halinde daha küçük bir yapı yapılacağından mevcut yapının güçlendirilmesi yararlı olur.
Özetli mevcut bir binanın yıkılarak yeniden yapılmak istenmesi halinde hâlihazırda olan yapı kadar inşaat hakkı kazanılmış hak değildir.
İMAR DURUMU (ÇAP) BELGESİNİN İPTAL EDİLMESİ HALİNDE KAZANILMIŞ HAK.
İmar durumu ya da imar çapı terimi, 3194 sayılı İmar Kanununda ve yönetmeliklerde tanımlanmamıştır. İmar durumu, genel olarak parselin imar mevzuatına göre yapılaşma hakkını gösteren resmi bir belge olup, bireysel işlem niteliğindedir. İdarece hazırlanacak bu belge de; yapılaşma özellikleri belirtilen parselde yapılabilecek yapıya ilişkin olarak parselin imar planı kapsamında olup olmadığı, varsa imar plan ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak tespit edilen kat adedi, bina yüksekliği, bina derinliği, ön bahçe, arka bahçe ve yan bahçe mesafeleri, çatı meyili, bina cephesi gibi hususlar rakam ve kroki ile gösterilmekte olup; ayrıca parselin yapılanma hakkı ile ilgili olarak başka mevzuatlar yönünden kısıtlılığı olması halinde bu kısıtlılık ve alınması gereken izinlerin belirtildiği ve hazırlanacak projeler açısından esas alınacak belgedir. İmar durumu, yapılaşmanın ana hususlarını gösterir nitelikte bir belgedir.[9]
İmar planları, ilan edilmesi gereken genel düzenleyici işlem niteliğinde olmasına karşın, İmar durumu imar planının bir parsele ilişkin yapılaşma koşullarını düzenleyen sadece ilgilisine verilmesi gereken bireysel işlem niteliğindedir. İmar durumu tek başına idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlemdir.[10]
İmar durumu belgesinin iptal edilmiş olması inşaat ruhsatını etkilemeyebilir. Önemli olan inşaatın imar kanunu, imar planı ve yönetmelik hükümlerine uygun olmasıdır. Ancak, imar durumu belgesi imar planına aykırı olarak düzenlenmiş, yapılan yapı da bu hatalı düzenlenen imar durumuna göre inşa edilmiş olması durumunda inşaat ruhsatı açısından kazanılmış hak durumu ortadan kalkar. Yapılan kısım ise idarenin bir işlemine göre yapılmış olduğundan kusur durumuna göre ortaya çıkacak zararın belediye veya mülk sahibine dağıtılması gerekir.
PARSELASYON İŞLEMİNİN İPTAL EDİLMİŞ OLMASI HALİNDE İNŞAAT RUHSATININ DURUMU
3194 sayılı İmar Kanunu’na göre arazi ve arsa düzenlemesi ise, be­le­diye ve mücavir alan sınırları içinde belediyece, bu sınırlar dışında ise vali­liklerce, imar hududu (plânı) içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve ara­zilerin malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın bir­birleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulu­nan yerlerle birleştirilmesi, bunları yeniden imar plânına uygun ada ve par­sel­lere ayrılması, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sa­hiplerine dağıtılması ve re’sen tescil işlemlerinin yapılmasıdır.[11]
İmar planının yürürlüğünün devam etmesi ve sadece parselasyon planının iptal edilmiş olması durumunda inşaat ruhsatlarının bu durumdan etkilenmesi mümkündür. Parselasyon planının iptal edilmesi halinde bu tarihe kadar yapılan kısım kazanılmış hak olmakla beraber inşaatların durdurulması mümkündür. Çünkü yeniden yapılacak parselasyon işlemi ile inşaat yapılacak parselin durumunun veya inşaatın kütlesinin değişmesi muhtemeldir. Bu nedenle parselasyon planın iptal edilmiş olması inşaatları etkileyecektir.
AF YASALARI NEDENİYLE RUHSATA BAĞLANAN YAPILAR YÖNÜNDEN İNŞAAT RUHSATLARININ KAZANILMIŞ HAK DURUMU
Her hangi bir şekilde kaçak olarak yapılmış ve Af Yasası nedeniyle ruhsata bağlanmış olan yapıların, affa uğrayan kısımlarının doğal ömürlerini tamamlayıncaya kadar kazanılmış hakları bulunmaktadır. Ancak doğal ömürlerinin tamamlanmasından sonra yeniden yapı yapılmasının istenmesi durumunda ya da mevcut yapıya ilave bir kısım yapılmak istenmesi veyahut ilave kat yükseltilmesi yapılmasının istenmesi hallerinde, yapılacak bu kısımların yürürlükteki imar planına uygun olması gerekir. Dolaysıyla affa uğrayan kısımların üzerine yapılacak yapıların mevcut imar planına uygun olması gerekir.
ÇEVREDEKİ YAPILAŞMALAR YÖNÜNDEN KAZANILMIŞ HAK DURUMU







Yargıtay bir kararında kazanılmış hakkı, “yasalara uygun olarak gerçekleşen hak” olarak tanımlanmaktadır.[12]
Anayasa mahkemesi ise yakın tarihli bir kararında kazanılmış hak kavramını; “...kişinin bulunduğu statüden doğan, tahakkuk etmiş ve kendisi yönünden kesinleşmiş ve kişisel alacak niteliğine dönüşmüş hak” olarak tanımlamıştır. [13]
İçtihatları Birleştirme Kurulu kararında ise “Gerek öğretide, gerekse uygulamada, kişilerin hukuki statülerini belirlemiş ve buna dayalı olarak da yeni hukuki durumların ve hakların elde edilmesine neden olmuş, bir başka deyişle hukuki sonuçlarını yerine getirmiş olan durumların, artık geriye dönülmez, vazgeçilmez haklar olduğu, yani kazanılmış hak teşkil ettiği” vurgulanmıştır.[14]
Yine Danıştay 1. Daire bir kararında; “ Kazanılmış haklar eski kanun yürürlükte iken kesin bir surette kazanılan yani hukukça korunmakta bulunan ve bir iddia haline gelen haklar” şeklinde tanımlanmış ve böylece zaman bakımından uygulama ilişkisine vurgu yapılmıştır.
“Hukukun genel ilkelerinden olduğu kabul edilen “kazanılmış haklara saygı ilkesi”, Avrupa Topluluğu Adalet Divanı kararlarında “sübjektif hukuksal durumların değişmezliği” ve geriye yürümezlik ilkeleri ile birlikte kullanılmaktadır.”[15] AB ülkelerinde kazanılmış hak kavramının daha geniş yorumlandığı görülmekte ve “haklı beklenti” sayılan hallerin varlığı da kimi durumlarda kabul edilmektedir. “Haklı beklenti, idarenin ister bir taahhüt, isterse uzun süren bir uygulamasına (long-stand practice) güvenerek olsun, bireylerin bir çıkarları ya da lehlerine olan bir sonuca ulaşabileceklerini ya da edinebileceklerini ümit etmelerini ifade eder.”[16]
Danıştay 1. Daire’nin vermiş olduğu bir kararda da belirtildiği gibi; “Kazanılmış hakkın her olaya göre incelenmesi gerektiği başka bir anlatımla kazanılmış hak kavramının bir fonksiyonellik içerdiği doktrinde kabul edilmiş bulunmaktadır. Anayasa mahkemesi kararlarıyla Danıştay İçtihatlarında da kazanılmış hak kavramının konu ve kapsamının kesin sınırlarının çizilmediği ve her olaya göre, değişken olması göz önünde tutularak, konunun özelliğine göre değerlendirme yoluna gidildiği gözlenmektedir.”


Danıştay’a Göre İnşaat Ruhsatlarında Kazanılmış Hak
Kişinin hatası,hilesi veya davacıya isnat edilebilecek bir kusur olmadan sözkonusu inşaatın yapıldığı tarihte yürürlükte olan imar planına uygun olarak inşa edilmek suretiyle kullanılabilir hale gelmiş ise, böyle bir yapı nedeniyle yapı kullanma izin belgesini de almış olan kişinin artık kazanılmış hakkı doğmuştur.[17]
Esas No:1997/6294

Karar No:1998/5931

[1] Anayasa Mahkemesi, E.1985/11, K.1986/29, T.11.12.1986, R.G. Tarihi: 18 Nisan 1987, S:19435.
[2] Halil KALABALIK, a.g.e, s.220-221.
[3] Danıştay 6.D, E.2002/1112, K.2003/3262, T.26.5.2003, bkz.s:158.
[4] Danıştay 6.D, E.1986/1054, K.1987/386, T.16.04.1987.
[5] İlhan ÖZAY, Günışığında Yönetim, İstanbul, 1996, s.491.
[6] Muhittin ABAMA, Açıklamalı-İçtihatlı İmar Kanunu Mevzuatı ve Uygulaması, Ankara, 1992, s.70.
[7] Mustafa YILMAZ, a.g.e, s.90.
[8] Celal KARAVELİOĞLU, İmar Kanunu ve Mevzuatı, c.1, s.916.
[9] Danıştay 6.D, E.1994/581, K.1994/3762, T.25.10.1994.
[10] Cafer ERGEN, Veli BÖKE Kaçak Yapı, İkinci Baskı, 2006, Ankara, Seçkin Yayınevi, sayfa
[11] Cafer ERGEn, Arazi ve Arsa Düzenlemeleri, İkinci Baskı, 2006, Ankara, Seçkin Yayınevi, sayfa
[12] Y.9.D., 26.11.1982, E. 1982 / 8329, K. 1982 / 9353.

[13] Anayasa Mahkemesi, 03.04.2001 gün, E. 1999/50, K.2001/67.

[14] DİBKK., 14.06.1989, E. 1989/1-2, K. 1989/2

[15] Avrupa Topluluğu ve İdari Yargı, İbrahim Kabaoğlu, Argumentum, Y.3, S.29, s.303
[16] Yrd.Doç. Dr. Yücel Oğurlu, İdare Hukukunda Kazanılmış Haklara Saygı ve Haklı Beklentiler Sorunu, Seçkin Yay., Ank. 2003, s.221
[17] Danıştay Altıncı Dairesinin 3.12.1998 gün ve 1997/6294, K:1998/5931 sayılı kararı.

İdari Yargıda Dava Açma Süreleri

İ Ç İ N D E K İ L E R

MADDE 7
DAVA AÇMA SÜRESİ

Genel Açıklama
A.İdari Yargıda Dava Açma Süresinin Özellikleri
B.Genel İdari Dava Açma Süresi
Hatalı Ödemelerin Geri Alınmasında Süre
5326 Sayılı Kabahatler Kanunu’nun Dava Açma Süresine Etkisi
C.Özel Kanunlarda Yer Alan Dava Açma Süreleri
D.Doğrudan Tebliğ Üzerine Dava Açma Süresi
E.İlan Yoluyla Tebliğ Üzerine Dava Açma Süresi
F.Ittıla Üzerine Dava Açma Süresi
G.Dava Açma Süresinin Başlaması, Kesilmesi Ve Yeniden Başlaması
Dava açma süresinin başlaması
Dava açma süresinin kesilmesi
Kesilen dava açma süresinin yeniden başlaması
H.Genel Düzenleyici İşlemlere Karşı Açılacak Davalarda Dava Açma Süresi
Doğrudan genel düzenleyici işleme karşı açılacak davada süre
Uygulama işlemi üzerine dava açılması

I İMAR İŞLERİYLE İLGİLİ DAVALARDA SÜRE
1- imar Planlarıyla İlgili Davalarda Süre
a. İmar planlarına askı süresi içinde veya daha sonra yapılacak itirazın dava açma süresine etkisi
b. İmar planlarına karşı dava açma süresi
c. İmar planları ile inşaat ruhsatlarına karşı dava açma süresi,
d. İmar planları ile imar uygulamasına karşı dava açma süresi
e. Nazım imar planı, uygulama imar planı, imar uygulaması ve inşaat ruhsatına karşı dava açma süresi
f. İmar planlarına karşı dava açma süresi geçirildikten sonra yapılması gereken başvurular
g. İmar planlarının iptali halinde hukuki durum
2- Parselasyon işlemlerine karşı açma süresi
3-Kamulaştırma İşlemlerine Karşı Açılacak Davalarda Süre
İ Kamu Görevlileriyle İlgili Davalarda Süre
Atama ve nakil işlemlerinde süre
Disiplin cezalarına karşı açılacak davalarda süre
Yolluk (harcırah) ili ilgili davalarda süre
Aylık ve diğer parasal haklara ilişkin davalarda süre
K. Yargı Kararlarının Uygulanmasına İlişkin Davalarda SÜRE
M. İdari dava açma sürelerinde mücbir sebep
N Davanın Süre Aşımı Yönünden Ret Edilmesi İle Davanın Ret Edilmesi Arasındaki Farklar
O Dava Açma Süresinin Geçirilmesinin Sonuçları
Ö Davanın Süre Aşımı Yönünden Ret Edilmesinin Sonuçları
P Süre Aşımı Yönünden Ret Edilen Davanın Tekrar Açılabilmesi
R Vergi Davalarında Süre
Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde dava açma süresi
Tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde dava açma süresi
Tevkif yoluyla alınan vergilerde dava açma süresi
Tescile bağlı vergilerde dava açma süresi
İdarenin dava açması gereken konularda dava açma süresi
S. Davanın Veli Vasi Veya Kayyım Tarafından Takip Edilmesi
Ş. Kamu Denetçiliği Kurumuna Başvurma Halinde Dava Açma Süresinin Durması Ve Devam Etmesi
T. Sürenin Son Gününün Tatile Rastlaması
U. Öğrenci İşlerinde Dava Açma Süresi
Ü. Dava Açma Süresinin İdare Yönünden Bağlayıcılığı
V. Dava Dilekçelerinin Verileceği Yerler
MADDE 8
SÜRELERLE İLGİLİ GENEL ESASLAR
A. Genel Açıklama
B. Dava Açma Süresinin Başlaması
C. Dava Açma Süresinin Hesabında Tatil Günleri
D. Dava açma süresine adli tatilin etkisi
MADDE 9
GÖREVLİ OLMAYAN YERLERE BAŞVURMA
A. Genel Açıklama
B. Adli yargı yerince verilen görev ret kararı üzerine dava dosyasının İdari mahkemesine açılma usulü
C. Adli yargının görev ret kararı üzerine idari yargıda tazminat dava açılması
D. Adi yargıda hakem sıfatıyla açılan davaları
E. Adli yargı tarafından görev ret kararı üzerine sürenin kaçırılmasında durum
MADDE 10
İDARİ MAKAMLARIN SÜKUTU:
Genel açıklama
İdari makamlara başvuru
10. Maddede düzenlene başvurunun 11. Maddede düzenlenen başvurudan farkı
İdarenin cevap vermesi
Altı aylık bekleme süresi
İdarenin cevabının kesin olmaması
Kesin bir işlem tesis edilmeden idarece yürütülmesi gereken bir dizi işlem için öngörülen sürelerin davanın açılmasına ilişkin sürelerin hesaplanmasında dikkate alınamayacağı
10. Madde başvuru üzerine verilen cevaba karşı 11. Maddeye göre üst makama başvuru ve dava açma süresi
İdarenin kendiliğinden cevap vermesi
10. Maddeye göre yapılan başvurunu reddedilmesi üzerine yeni bir gelişme üzerine tekrar aynı makama başvurulması
Genel düzenleyici işlemin yargı yerince iptal edilmesi üzerine uygulama
Yargı kararlarının yerine getirilmesi için başvuru süresi
10. Maddeye göre açılaçak davada sürenin son gününün adli tatile rastlaması
10. Maddeye göre yapılan başvuru üzerine 12. Maddeye göre tazminat davası açılması
İntibak işlemlerine karşı açılacak davaların 2577 sayılı yasanın 10. Maddesi açından değerlendirilmesi
3417 sayılı çalışanların tasarrufa teşvik edilmesi ve bu tasarrufların değerlendirilmesine dair kanun'un uygulaması nedeniyle dava açılmasında süre
İmar Planı Tadilatlarında Dava Açma Süresi
Ödeme emrine karşı itiraz
Şikayet Yoluyla Maliye Bakanlığına Gidilmesi Halinde Vergi Dairesinin Kesin Ve Yürütülebilir Nitelikte Olmayan İşleminin İptali İstemiyle Açtığı Davanın Durumu
213 sayılı Vergi Usul Kanunun 124'üncü maddesi hükmü uyarınca şikayet yoluyla Maliye Bakanlığına yapılacak başvuru üzerine dava açılması
1615 sayılı Kanunun 78. Maddesine Göre İtiraz
Süregelen Etkiler Doğuran İşlemlerin İptal Edilmesi Halinde Dava Açma Süresi
MADDE 11
ÜST MAKAMLARA BAŞVURMA
Genel Açıklama
Üst Makamlara Başvurma
2577 sayılı Yasanın 11.Maddesi Açısından Ecrimisil İhbarnameleri
2577 sayılı Yasanın 11. Maddesi Uyarınca Yapılacak Başvuru Üzerine Tesis Edilen İşlem
E. 11. Madde Uyarınca Yapılan Başvuru Üzerine Duran Sürenin Yeniden Başlaması
F. 2577 sayılı yasanın 11. maddesi açısından ilçe idare kurulu kararları
G. 657sayıl Yasanın 117 ve 118. Maddeleri Açısından 2577 sayılı Yasanın 11. Maddesi Uygulaması
H. Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği Açısından 2577 sayılı Yasanın 11. Maddesi Uygulaması
2577 sayılı Yasanın 11. Maddesi Açısından Rekabet Kurulu Kararları
2577 sayılı Yasanın 11. Maddesi Uyarınca Maliye Bakanlığına Başvurulması Üzerine Dava Açılması
2577 sayılı yasanın 11. Maddesi Açısından Gümrük Vergileri
L. 1615 sayılı Kanunun 176.Maddesi Uyarınca İdarece Yapılan Faiz Hesaplanması İşlemlerine Karşı 2577/11'in Uygulanabilme Durumu
M. 2577 sayılı Yasanın 11. Maddesi Açısından Ödeme Emirleri
MADDE 12
İPTAL VE TAM YARGI DAVALARI
A. Genel Açıklama
B. İptal Kararı Üzerine Toplu Ödemeden Sonra Faiz İçin Tazminat Davası
C. El Koyma Nedeniyle Tzaminat Davası
D. Hukuka Aykırılığı Yargı Kararıyla Saptanan İşlemden Doğan Zararın Ödenmesi Hali
E. Memura Rucü Durumu
F. İptal Ya Da İptal Ve Tam Yargı Davasının Birlikte Açılması
G. Naklen Atama İşlemi İptal Edildiği Sürede Emekliye Ayrılan Memurun Durumu
H. 12. Madeye Göre İptal Üzerine Tam Yargı Davasından Sonra Ortaya Çıkan Zararların Tazmini
İ. İptal Kararı Üzerine Önce Zararın Kabul edilip sonra Bundan Vazgeçilmesi
J. İptal Kararı Üzerine Kanun Yoluna Gidilmesinin Açılaçak Tazminat Davasına Etkisi
K. Karar Düzeltme Aşamasından Sonra Tazminat Davası Açılması
L. Noter Senedi Satışı Sonrası İlişik Kesme Belgesi Verilmemesi
M. Kıdem Tazminatı Davasının Niteliği
N. Belediyelerin Yıkım Kararına Karşı Dava Açılmasa Bile Yıkım Nedeniyle Uğranılan Zararın Tazmininin İstenebilmesi Durumu
O. Kanun Yollarından Geçerek Kesinleşen Bir İptal Kararının Gereğinin Davalı İdarece Yerine Getirilmemesinden Doğan Bir Tazminat İstemi
P. İptal Davasının Reddedilmesinin İptal Davası Üzerine Açılacak Tam Yargı Davasının Reddedilmesi Anlamına Gelmediği
Q. Usulsüz Sınav Nedeniyle Müfettişliğe Geç Atanma Durumu
R. Yasanın Emredici Kuralı Bulunmakta İken İntibakın Yapılmaması Üzerine Tam Yargı Davası
S. Memurların Parasal Haklarıyla İlgili Olarak Açacakları Davada Belli Bir Miktar Gösterme Zorunluluğunun Bulunmaması
MADDE 1
DOĞRUDAN DOĞRUYA TAM YARGI DAVASI AÇILMASI
A. GENEL AÇIKLAMA
B. 1 ve 5 Yıllık Süreler
C. Sosyal Risk
D. Önbaşvuru
E. Tazminat Dava Dilekçesinin Asliye Hukuk Mahkemesine Verilmesi
F. Ölüm Olayı Nedeniyle Tazminat Davası Açılması
G. Yıkım Eylemi Nedeniyle Uğranılan Zararın Tazmini İçin Açılacak Davada Süre
H. İşkence Sebebiyle Ölüm Olayında Tazminat Davası Açma Süresi
İ. Zarar Tespitinin Mahkeme Aracılığıyla Yapılması Halinde Zararın Öğrenme Tarihi Ve Dava Açma Süresinin Başlaması
J. Zararın Sağlık Raporu İle Öğrenilmesinde Dava Açma Süresi
K. Zararın Asliye Hukuk Mahkemesinde Yaptırılan Keşif ve Bilirkişi İncelemesi Sonucunda Öğrenilmesi Halide Dava Açma Süresi
L. Deprem Nedeniyle Uğranılan Zararın Tazmini İçin Açılacak Davada Süre
M. İdari Mercii Tecavüzü
N. Yd İstemi Bulunmayan Davada Nöbetçi Mahkemenin İlk İnceleme Aşamasında Karar Vermesi
O. Sigorta Şirketince Tazminat Davası Açılmasında Süre
MADDE 28
KARARLARIN SONUÇLARI
A. Yargı Kararlarının Yerine Getirilmesi (İnfazı)
a. Danıştay Altıncı Dairesinin Görüşü
b. Danıştay Onuncu Dairesinin Görüşü
c. Danıştay Beşinci Dairesinin Görüşü
d. Danıştay Dördüncü Dairesinin Görüşü
e. Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu'nun Görüşü
Yargı Kararlarının Uygulanmasında Süre

Cafer Ergen özgeçmiş

ÖZGEÇMİŞİM
1966 yılında Samsun ili, Terme İlçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Terme İlçesinde tamamladı. Yüksek Öğrenimine Uludağ Üniversitesi İktisadî ve İdarî Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünde başlayıp son iki yılını İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde tamamladı.
İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Bölümünde başladığı "Yüksek Lisans" öğrenimi tez aşamasında kaldı. 1990 yılında İdarî Yargı Hâkim Adaylığına başladı. 1992 yılında Danıştay Tetkik Hâkimliği görevine atandı. Bu sırada askerlik görevini kısa dönem olarak ifa etti. Daha sonra sırasıyla Trabzon İdare Mahkemesi, Samsun İdare Mahkemesi, Kayseri İdare Mahkemesi ve Afyonkarahisar İdare Mahkemelerinde görev yaptı.
Evli ve üç çocuk babası olup, halen Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığında Tetkik Hâkimi olarak görev yapmaktadır.



Yayımlanmış Eserlerim:
A- Kitaplar
1. Arazi ve Arsa Düzenlemeleri (Birini Baskı-2004)
2. Kaçak Yapı (Birinci Baskı-2005)
3. Arazi ve Arsa Düzenlemeleri (İkinci Baskı-2006)
4. Kaçak Yapı (İkinci Baskı-2006)
5. İmar Planları (2006 Baskı)
6. İdari Yargıda Dava Açma Süreleri (2007 Baskı)
7. İmar Mevzuatı (2007 Baskı)
8. İdari Yargılama Usulü Kanunu Şerhi (Basım Aşamasında)
B- Yayımlanmış Makaleler
1. 3194 sayılı İmar Kanunu 18. Madde Uygulamalarının Yasal Dayanakları Yönünden İncelenmesi (Hakemli Statüde Yayınlanmıştır.) (E-Mevzuat Dergisi.)
2. Kentsel Dönüşüm Mü Kentsel Bölüşüm Mü…? (E-Yaklaşım Dergisi.)
3. İmar Planlarını Yapmağa Yetkili Olan İdareler (Mahalli İdareler Dergisi.)
4. İmar Planlarında Kısıtlı Taşınmazların Vergi Sorunu (Mahalli idareler Dergisi.)
5. 3194 sayılı İmar Kanunun 18. Maddesine Göre yapılan Arazi ve Arsa Düzenlemelerinde Yaşanan Sorunlar (Mahalli İdareler Dergisi.)
6. Memur Disiplin Affı Kanunu ve Uygulaması (Terazi Dergisi)
7. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 184. maddesinde Yer Alan İmar Kirliliği Suçu Açısından Belediye Görevlilerinin Durumu (Mahalli İdareler Dergisi.)
8. Harcırah Kanununda Eskiye Dönüldü (Türkiye Barolar Birliği Dergisi)
9. İmar Planlarında Kısıtlılık Hali (Mahalli İdareler Dergisi.)